
En güncel ve doğrulanmış yorumları birçok pazaryerinden seçip tek bir içerikte topladık. Karar sürecinizi hızlandırmak için tüm detayları tek kaynaktan sunuyoruz.
Keşkül Dergisi 25. Sayı: Osmanlı Medeniyetine Derin Bir Bakış
Osmanlıca ve Günümüzdeki Yeri
Keşkül Dergisi'nin 25. sayısı, Osmanlı dil ve kültürüne odaklanan zengin içerikleriyle dikkat çekiyor. Osmanlıca, sadece bir dil değil, aynı zamanda Osmanlı İmparatorluğu'nun kültürel ve entelektüel birikimini yansıtan önemli bir medeniyet unsuru olarak kabul ediliyor. Günümüzde ise Osmanlıca öğrenmek ve yaşatmak adına çeşitli girişimler artarken, bu dergi, geçmişle gelecek arasında köprü kurmayı amaçlıyor.
Ayrıca Bakınız
Medeniyet Bilinci ve Dil Duyarlılığı
Emin Işık'ın kaleme aldığı "Dil Derdimiz" başlıklı yazı, dil bilincinin önemine vurgu yapıyor. Dil, bir milletin hafızası ve kimliğinin temel taşıdır; Osmanlıca ise bu hafızanın en önemli parçasıdır. Bu sayfada, dilin sadece iletişim aracı değil, aynı zamanda medeniyetin taşıyıcısı olduğu vurgulanıyor. Osmanlıca'nın öğrenilmesi ve yaşatılmasıyla, geçmişteki medeniyetimizle bağ kurmak mümkün hale geliyor.
Lingua Franca ve Osmanlıca
Müfid Yüksel, "Lingua Franca ve Osmanlı Lisânı" başlıklı yazısı ile Osmanlıca'nın, imparatorluk sınırları içerisinde iletişimde ortak dil haline geldiğini anlatıyor. Bu dil, farklı etnik ve kültürel yapıların bir arada yaşamasını sağlayan köprü görevini üstlenmiş. Osmanlı coğrafyasındaki farklı topluluklar, bu dili kullanarak karşılıklı anlayış ve işbirliği geliştirmişlerdir.
Tasavvuf Edebiyatında Osmanlıca
Prof. Dr. Mahmut Kaplan, tasavvufî eserlerin diline dair yaptığı çalışmalarla, Osmanlıca'nın edebi ve tasavvufî metinlerdeki zenginliğine işaret ediyor. Bu eserler, dilin kültürel derinliğini ve sanatını ortaya koyar. Tasavvuf edebiyatı, Osmanlıca'nın sadece bir iletişim aracı olmadığını, aynı zamanda ruhani ve estetik bir anlatım biçimi olduğunu gösterir.
Dil ve Sanatın Birlikteliği
Sadık Yalsızuçanlar, "Dil Yâresi" adlı yazısında, dilin sanatla iç içe olduğunu vurguluyor. Osmanlıca'da kullanılan zülf-i yâre dokunan ifadeler, dilin estetik ve duygusal yönünü öne çıkarır. Bu dil, sadece bilgi aktarımından çok, duyguların ve sanatın ifadesidir.
Arap Harfleri ve Osmanlı Sanatı
Prof. Dr. İsmail Yakıt, Arap harfleriyle anlam kazanan sanatları ve ebced hesabını detaylı şekilde inceliyor. Ayrıca, Türk-İslâm kültüründe tarih düşürme ve medeniyetin kayıt altına alınması konularına da değiniyor. Osmanlıca'nın, sanat ve kültürün kaydı açısından taşıdığı önemi vurguluyor.
Hurûfîlik ve Osmanlı Medeniyeti
Doç. Dr. Fatih Usluer, Osmanlı eserlerindeki hurûfîlik konusu üzerinde duruyor. Bu çalışmalar, medeniyetimizin semboller ve anlamlar dünyasını yansıtırken, aynı zamanda tasavvuf ve sanatın iç içe geçtiği alanlara ışık tutuyor.
Farklı Düşünceler ve Görüşler
Dergide, Mehmed Şevket Eygi, Mehmed Niyazi, Süleyman Ateş, Ali Bulaç ve Mehmet Altan gibi önemli isimlerin Osmanlıca ve harf inkılâbına dair görüşleri geniş yer buluyor. Ayrıca, Prof. Dr. Sadeddîn Ökten ile yapılan röportaj, dil ve medeniyet ilişkisine dair derin analizler içeriyor.
Geçmişten Günümüze Bir Bakış
Bu sayıda, kıymetli hattatların eserleri ve medeniyetimizin geçmişine dair bilgiler de büyük yer tutuyor. Osmanlı sanat ve edebiyatının izlerini taşıyan bu eserler, geçmişin zenginliğini günümüze aktarmakta önemli rol oynuyor.
Sonuç
Keşkül Dergisi'nin 25. sayısı, Osmanlıca'nın kültürel ve medeniyet değerlerimizle bağını güçlendiren, geçmiş ve gelecek arasındaki köprüleri kuran önemli bir kaynaktır. Dilin, sanatın ve medeniyetin iç içe geçtiği bu sayfa, tarih bilincini artırmak ve medeniyet mirasımızı yaşatmak aadına büyük bir aadım olarak görülmelidir. Osmanlıca öğrenmek ve yaşatmak, sadece bir dil meselesi değil, aynı zamanda milli ve kültürel kimliğimizi koruma ve gelecek nesillere aktarma çabasıdır.